Gazeteci ve yazar Saygı Öztürk'ün Caddebostan Kültür Merkezinde yapmış olduğu söyleşiye yoğun talep vardı.
Yazar Saygı Öztürk,''Herkesi saygıyla selamlıyorum. gazeteciyim, yıllardır gazetecilik yapıyorum. Oturarak, ahkam keserek
gazetecilik yapan biri değilim. Olayların olduğu yerlere mutlaka giderim, mutlaka
mayınlı tarlalardan geçerim. Kişilere ulaşmaya çalışırım. Bunları yaparken
birçok belgeye sahip oldum ve zamanla yazma
ihtiyacı hissettim. Başta kitap yazmanın
sorumluluğunu alamayacağımı düşünmüştüm. 2002 yılında ilk kitabımı yazdıktan
sonra cesaretlendim ve iyi ki de yazmışım diyorum.''
Türkiye'de tarikatların ne kadar aktif olduğuna ve bu tarikatların ülke için bir tehlike oluşturduğuna değinen Yazar, müritlerin şeyhlerine ne kadar bağlı olduğunu, şeyh geldiğinde insanların büyük bir saygı ile karşıladığını aktardı.
Tarikatlar hakkında kitap yazma amacı ile bir tarikatın içerisine girip gözlem yaptığını aktaran Öztürk cümlelerine şu şekilde davam etti
''Ben yıllardır tarikatlar hakkında o kadar çok yazı yazmış olmalıyım ki, bir gün bir tarikatın üyesinden bir telefon aldım ve arayan kişi Şeyh sizinle görüşmek istiyor'' dedi. Ben de bu konuda kitap yazmak istediğim için kabul ettim. Şeyh ile buluşmadan önce gittiğim bölgede bulunan bir Camii'yi ziyaret ettim. bir süre sonra Şeyh de geldi ve insanlar Şeyh'in gelişini gördüklerinde toplu halde yarısı solda yarısı sağda olacak şekilde büyük bir saygı içerisinde karşıladılar. Camii içeresine geçtikten sonra Şeyh, ''tövbe almak isteyen var mı?'' diye sordu, ben elimi kaldırdım. Şeyh çeşitli sorular sorduktan sonra namaz kılmak, oruç tutmak ve dini vecibeleri yerine getirmek hakkında konuşmalar yaptı. Bu bölgede iki gün kaldıktan sonra gerekli araştırmalarımı yaptım, bilgileri topladım ve bu konu hakkında bir kitap yazdım.'' dedi
Yorumlar
Yorum Gönder