BU-HABER

 İstanbul Esenyurt'ta bulunan Pelit çikolata müzesinde bir çok mimari yapının çikolata ile yapılmış minyatür eserlerin de olduğu müze sizi bekliyor.   Pelit çikolata müzesi içerisinde İstanbul için ayrılmış bölümde,  Galata Kulesi, Sultan Ahmet Camii, Kız Kulesi, Boğaz Köprüsü gibi eserlerin çikolatadan yapılmış minyatürleri bulunmakta. Müze içerisinde Pablo Picasso, Van Gogh gibi kişilerin tabloları ve  heykelleri  de bulunmaktadır. Medeniyetler salonunda ise dünyada bilinen medeniyetlerin minyatürleri yer almaktadır. Antik Yunan, Osmanlı, Bizans ve benzeri milletlerin çikolatadan yapılmış eserleri yer almaktadır.

 1975 nisan ayında gösterime giren ve Yeşilçam'ın başarılı yapımlarından biri olan Hababam Sınıfı Müzesi Üsküdar'da Adile Sultan kasrı içerisinde bulunuyor. 1853 yılında Sultan Abdülaziz tarafından kız kardeşi Adile Sultan için yaptırılan ve İçerisinde Hababam Sınıfı'nın yer aldığı Adile Sultan Kasrı, İstanbul Üsküdar'da, Validebağ Korusu içinde bulunmaktadır. Sadece bir sınıfın açık olduğu müze her gün 09.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir

 İstanbul Kadıköy Fenerbahçe mahallesinde bulunan Ziya Bey apartmanı seramik panosu ile ünlü bir bina. 20.yy da yapılmış olan seramik pano görenlerin dikkatini çekiyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası 1950’lerde porselen üretimi artmış ve bir süre sonra sanatçılar kendini ifade etmesi amacıyla kullanılmıştır. Sanatçılar kendilerini bu şekilde ifade etmiş ve binalara, yapılara çeşitli eserler yapmışlardır. Ziya Bey apartmanında bulunan bu pano da onlardan biridir. Günümüzde yapılar ruhsuz ve birbirine benzeyen birer beton yığınına dönüşmüştür. Ziya Bey apartmanı gibi olan ve sayıları günden güne azalan binalardaki eserler bizim kültür mirasımızdır. Bu yapılar korunmalıdır.

 1901 yılında yapılan ve 2.dereceden tarihi eser olan bu iki katlı ev, 2018 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilerek müze haline getirildi. 122 yıllık bu tarihi evde Haldun Taner'in kişisel eşyaları ve eserleri sergilenmektedir. Müze pazar ve pazartesi günleri hariç her gün 10.00 - 18.00 saatlerinde ziyaret edilebilir.   Haldun Taner'in Çalışma masası.   Haldun Taner'in kişisel eşyaları.

  İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy’ün en yoğun caddelerinden biri olan Operatör Cemil Topuzlu Caddesi’ni yeniledi. Genişleyen kaldırımlar, çevreci aydınlatma sistemi, su geçirimli asfalt ile cadde daha kullanışlı ve konforlu hale getirildi Belediye yıllardır çalışma yapılmayan caddeyi yenilemek için ilçe sakinlerinin katıldığı bir anket yaptı. Ankette çıkan sonuç sonrasında Belediye caddeyi yeniledi. 2 kilometre olan caddede, yağmur suyu ile atık su hattı döşendi. kaldırımlar genişletildi, ağaçların su ihtiyacını karşılamak ve yağmur suyu birikintisini önlemek için su birikintilerini doğrudan alt tabakaya ileten poroz asfalt kullanıldı.  

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul'un Fatih  ilçesinde bulunan, İslâm sanatı eserlerini kapsayan ilk Türk müzesi olması ile meşhurdur. 19. yüzyılın sonlarında başlayan çalışmalar 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde bulunan imaret binasında, 1914'te, İslâm Vakıfları Müzesi adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise  Türk ve İslam Eserleri Müzesi adını almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi'ndeki imaret binasında bulunan müze, 1983'te Sultan ahmet Meydanında  bulunan  İbrahim Paşa Sarayı'na  taşınmıştır. İbrahim Paşa Sarayı, sultan sarayları haricinde  günümüze kadar gelebilen tek saraydır.  Terastan müzenin ilk bölümüne merdivenlerle ulaşılıyor. Odalar ve salonlarda ise  İslam dünyasının farklı  ülkelerinde meydana getirilmiş sanat eserleri sergilenmektedir.  Müze her gün 09.00 - 18.00 saatlerinde açık.

  İstanbul’da Gülhane Parkı’nın içindeki yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi, Osmanlı Dönemi’nde, padişahın atlarının bulunduğu ahır idi. İstanbul’da Gülhane Parkı’nın içindeki yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi, Osmanlı Dönemi’nde, padişahın atlarının bulunduğu ahır idi . İslam bilim tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından 2008 yılında açılan müze, toplam 585 alet, cihaz kopyaları, maket ve koleksiyonuyla ziyaretçilerini bekliyor. Bu yerküre Abbasi Halifesi el-Me'mun'un  9.yüzyılın ilk çeyreğinde yaptırdığı haritayı taşıyor. Bu yerküre Müzenin bahçesinde bulunuyor. Elli yılı aşkın süredir yaptığı çalışmalarla tanınan kurucusu Prof. Dr. Fuat Sezgin, orijinal kaynaklarda yaptığı araştırmalarıyla bilim ve medeniyet tarihindeki gelişmelerin kopuk olmadığı, aksine bütünlük oluşturduğu görüşünü taşır. Bilimsel eserlerin estetik ve öğreticiliği, bıraktığı izlenim ve kazandırdığı bilgiyle özel bir etkileyici gücü olmakla birlikte, geçmişteki İslam dünyasının bilimler tar

1491 yılında İskender Paşa tarafından yaptırılan ve şehrin  ilk mevlevihanes olan Galata Mevlevihanesi'nin ilk şeyhi Semâî Mehmed idi. 16.yy sonları,17.yy başlarında Halvetilik tarikatına bağlı bir derslik olarak kullanıldı. Çeşitli onarım ve ekleme çalışmalarının sonucunda bir külliye hâline geldi. 25 Ekim 1925'te çıkarılan tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasına dair kanun çerçevesinde faaliyetlerine son verildi. Bu dönemden sonra mevlevihanenin ana yapısı ilkokul olarak kullanıldı. Bir süre sonra  müzeye dönüştürüldü.27 Aralık 1975 tarihinde  Divan Edebiyatı Müzesi adıyla ziyarete açıldı.  Dönem dönem restorasyon çalışmaları yapıldı. son restorasyon işleminden sonra , 21 Kasım 2011'de adı değiştirilerek  Galata Mevlevihanesi Müzesi oldu. Günümüzde mevlevihane içerisinde  semahane ve derviş odalarını kapsayan ana yapı, Kütüphane, Sebili ve Türbesi, Şeyh Galib Türbesi, Hasan Ağa Çeşmesi, sarnıç, hâmûşân, Adile Sultan Şadırvanı ve çamaşırhane bulunmaktadır. Müze pazartesi

Fatih'te bir restoranın çatı katında tadilat sırasında yangın çıktı. Bölgeye kısa sürede itfaiye ekipleri intikal etti. Sultanahmet'te 16.45 sularında 3 katlı restoranın çatısında tadilat yapıldığı sırada yangın çıktı. Çatıda tadilat yapan kişiler can havli ile çatıdan uzaklaştı. İhbar üzerine bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Yangın çatıda hasara neden odu. Bu durum bölgede kısa süreli bir paniğe neden oldu.

19. yüzyılın sonlarında İstanbul   Anadolu Yakası’na enerji verecek hava gazının üretimi için kurulan Gazhane   şuan kültür ve sanat etkinliklerinin düzenlendiği bir merkez haline geldi.   1993 yılında kapanan gazhane 2021 yılında 130 yıllık gazhane halka hizmet için açıldı. İçerisinde kütüphane, kafe   ve etkinlik alanı bulunuyor. 130 yıllık mazisi ile Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olan tarihi yapı, bir dönem İETT garajı olarak kullanıldıktan sonra kaderine terk edilmişken yıllarca süren kamusal  mücadele sonucunda restorasyona alındı ve 9 temmuz 2021 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açtı.

 Ahmet Ümit Bir Aşk Masalı adlı kitabı için söyleşi ve imza günü düzenledi. Birçok konu hakkında yorumlarını dile getiren yazar, okuyucuları tarafından merakla dinlendi. Yazar Ahmet Ümit ‘’Aşk saf temiz, bir o kadar da lanet bir duygudur. İnsanlar  bu aşık olduklarında benliklerini yitirirler. Kendilerini tanıyamaz hale gelirler. Sevdiği yiyecekler tatsız tuzsuz bir şeye dönüşmüştür artık. Sadece aklında olan aşık olduğu kişinin bir bakışı,gülüşü,tek bir kelimesidir. En ufak bir tebessüm onun için paha biçilemez bir hazinedir..’’ diyerek sözlerine başladı. ''İnsanlar bu alışık olmadığı,birden ortaya çıkan durumdan o kadar etkilenir ki, aşk adı altında ama aşk ile uzaktan-yakından alakası olmayan saçma sapan şeyler yapar. Mesela gazetelere baktığımızda ‘’seviyordum öldürdüm’’ , ‘’aşk cinayeti’’ ,’’karşılıksız aşk cinayeti’’ başlıkları atılıyor ve kişinin aşk adı altında gösterdiği şiddet, taciz, tecavüz ve buna benzer şeyler meşru bir zemine oturtulmaya çalışılıyor.'' ‘’

Gazeteci ve yazar Merdan Yanardağ'ın yapmış olduğu söyleşi Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı'nın katılımı ile gerçekleşti. Gazeteci ve yazar Merdan Yanardağ'ın ''Türkiye Nereye Gidiyor? Riskler ve Olasılıklar...'' adlı söyleşi yoğun katılım ile gerçekleşti. Yanardağ yaptığı Söyleşiye şu şekilde başladı ''Türkiye'nin nereye doğru gittiğini her ortamda konuşuyoruz. Bu tartışmada doğru bir rota belirlemek gerekir. Türkiye'ye bir yön göstermek gerekiyor. bu konuda ihtilaf olduğu da açık. Bazı riskler olduğu da belli. Türkiye cumhuriyetin 100.yılında en önemli seçime doğru gidiyor. Türkiye'de bir hesaplaşma olacak'' dedi  Yanardağ,''Sovyetler Birliği'nin ilk Dünyada ilk dost olarak benimsediği ülke Türkiye'dir. Türkiye'deki Kemalistlerin sosyalist olmadıklarını bilirler. Ama onların devrimci olduğunu da bilirler. Türkler bağımsızlık mücadelesi vermektedirler. Sovyetler birliği 1922 yılında Kurtuluş Savaşı

  2010 yılında açılışı yapılan müze,3 ay tadilat sürecinden sonra tekrardan ziyarete açıldı. Barış Manço evi Pazartesi hariç her gün 09.00 -  16.00 saatlerinde ziyarete açık. Bahçe kapısından giriş yaptığımızda sevimli dostumuz bizi karşılıyor. Evin içerisine girdiğinizde sağ tarafta salon sizi karşılamakta. Evin salonunda bulunan Barış Manço'ya ait cam vazo koleksiyonu. Bu vazolar 19.yy sonu ile 20.yy başı arasındaki döneme aittir. Dünyanın çeşitli ülkelerinden getirilen vazoların temizliğini bizzat Barış Manço yapmaktaydı. Hayatı boyunca 300'ü aşkın ödül kazanan Barış Manço'nun evinin salonunda sol açıklıkta bulunan ödül köşesi. Barış Manço'nun kıyafet odası. Barış Manço'nun  yüzüleri. Barış Manço'nun Şövalye odası. Barış Manço'nun 34 BM 777 plakalı aracı. Bodrum katta bulunan kışlık bahçe.

Gazeteci ve yazar Saygı Öztürk'ün Caddebostan Kültür Merkezinde yapmış olduğu söyleşiye yoğun talep vardı. Yazar Saygı Öztürk, ''Herkesi saygıyla selamlıyorum. gazeteciyim, yıllardır gazetecilik yapıyorum. Oturarak, ahkam keserek gazetecilik yapan biri değilim. Olayların olduğu yerlere mutlaka giderim, mutlaka mayınlı tarlalardan geçerim. Kişilere ulaşmaya çalışırım. Bunları yaparken birçok belgeye sahip oldum  ve zamanla  yazma ihtiyacı hissettim. Başta  kitap yazmanın sorumluluğunu alamayacağımı düşünmüştüm. 2002 yılında ilk kitabımı yazdıktan sonra cesaretlendim ve iyi ki de yazmışım diyorum.'' Türkiye'de tarikatların ne kadar aktif olduğuna ve bu tarikatların ülke için bir tehlike oluşturduğuna değinen Yazar, müritlerin şeyhlerine ne kadar bağlı olduğunu, şeyh geldiğinde insanların büyük bir saygı ile karşıladığını aktardı. Tarikatlar hakkında kitap yazma amacı ile bir tarikatın içerisine girip gözlem yaptığını aktaran Öztürk cümlelerine şu şekilde davam ett